Doğanın eşsiz köşelerinden biri olan Abant’ın güzelliklerini yaşamak için 5. Sınıf öğrencilerimiz ve öğretmenlerimizle birlikte keyifli bir yolculuk sonrasında Abant’ta ulaştık. Abant, sonbaharın renk cümbüşüyle güneşli bir öğle sonrasında karşıladı bizi. Kamp alanımız birden, çocukların neşeli oyunlarına eşlik eden sevinçli sesleriyle şenlendi.
Kamp şefimiz Şener Ağabeyimiz ve Ebru Ablamızın önderliğinde çadır kurmayı, kamp yaşamının kurallarını doğaya saygıyı öğrenmeye çalıştık.
Kamp ateşimiz için odun toplama gezimiz, tam bir şenlikti. Kampa sürükleyerek getirdiğimiz ağaç parçalarının akşam, yaktığımız kamp ateşimiz için ne denli önemli olduğunu hissettik. Şarkılar, eğlenceli öyküler ve kahkahalarımız, kamp ateşimizin sıcaklığıyla bizi sarıverdi. Kamp ateşinde yediğimiz marş meloların tadı damağımızda kaldı.
Kamp çadırında uykuya dalmanın ilk deneyimini çoğumuz o gece yaşadık.Soğuk bir gecenin ardından güneşin ilk ışıklarıyla uyandık.Güzel bir kahvaltı sonrasında göl kıyısında bölgenin endemik canlılarını araştırmaya çalıştığımız gezimizin sonunda Şener Ağabeyimizin düzenlediği yarışma çok heyecanlıydı.
Kamp çadırlarımızı topladığımızda artık akşam olmuş ve dönüş vaktimiz gelip çatmıştı.Bu kez Abant’ın sonbaharı bütün hüznüyle dönüş yolculuğumuza eşlik etti.Geriye fotoğraflarda ölümsüzleşmiş anılarımız, yolculuğun ve birlikte doğayla içi içe olmanın unutulmaz deneyimleri kaldı.