Bu yıl 4. kez gelerek artık gelenek haline getirdiğimiz ve yine büyük bir keyifle gerçekleştirdiğimiz gezimizde,ilk gün,Haluk Hocamız bizi soyut matematikle tanıştırdı.İkinci günümüzde matematik tarihi ve insanlığın büyük zihinsel birikimlerinin önemli simgelerinden İskenderiye Kütüphanesi hakkında bilgiler edindik.Bilimsel sorgulamanın önemini anımsadık. Geometri ve ihtiyaç ilişkisini ve bu bağlamda Pisagor Okulunun kuruluş felsefesini öğrendik. Doğanın tarih kültür ve mimariyle bütünleştiği mekanlarda, matematiğin, akıl ve düşüncenin;emek,çaba ve disiplinle kaynaşan süreçlerin bir ürünü olarak insanlık tarihi kadar eski serüvenine tanıklık ederken sevgili Ali Nesin usta ile;
* düşünmenin sınırı olmadığını ,
“gerçekten emin olunca problemin çözümünü söylemeyi,
*problemleri çözerken çizimleri özenli yapmayı ,
*problemi doğru çözdüğümüzü düşünüyorsak karşımızdakini ikna edebilmeyi
*problemi çözerken doğru mu yapıyorum,bunu nasıl ifade edebilirim gibi kendimizi sorgulama gereğini
*problem çözümünde gerekçe ile hesap arasındaki ilişkiye bakmanın önemini
*problemi çözerken tek başına olduğumuz gerçeğini ve sonuç olarak:
Dinlemenin,düşünmenin,problemi çözmek kadar değerli olduğunu, çözmenin dinamiklerinin temelinde anlamak,yoğunlaşmak gibi süreçlerin bulunduğunu fark ettik.Anlamak ve çözmek kadar bunları ifade etme becerisinin de çok değerli olduğunu kavradık.Bu şirin köyden ayrılırken bu kısacık zamanın, yoğun ve keyifle yaşandığında nasıl uzayıp kocaman, değerli bir yaşam deneyimine dönüşebildiğini yeniden keşfettiğimizi hissettik.
Şimdilik Elveda Şirince,
matematiğin zeka, beceri ,emek ve disiplinle iç içe büyülü dünyasında tekrar buluşmak üzere hoşça kal.