19 Mart Çarşamba sabahı okulumuzda buluştuk. Arkadaşlarımız bizi yolcu etti. Onlar için de ağaç dikme sözü verdik. Yola çıktık.
Yollar köprüler geçtik. Gökdelenler, lego lego evler, apartmanlar geçtik… Metal kanatlı uçaklar gördük. Çok araba çok beton gördük. Bu şehirde ağaç dikecek yer kalmamıştı. Çocuktuk, azimliydik sabrettik.
Onca zaman yol gittik de sonunda apartmanlar azaldı. Daha çok ağaç daha çok çiçek yeşillik gördük derken toprak bir yol çıktı karşımıza.. Yaşasın dedik geliyoruz galiba. Sonunda doğaya kavuştuk fidan dikeceğimiz yere ulaştık. Acayip sevindik. Koştuk kırlara, fidanlığa doğru ilerledik. Çamurdandı toprak, bazılarımız hamur sandı, “Oyun hamuru kıvamında hımmm enterasan..” gibi yorumlar aldı toprak. Önce -ellerimiz kirlenir- dedik çekindik. Sonra merakımızı yenemedik avuçladık toprağı.
Kelebekler gördük kollarımızı açıp peşlerinden koştuk. İnekler keçiler gördük. Fotoğraflarını çekmek istedik. Mööö dediler meeee dediler. Peki dedik saygı duyduk.
Başka okullardan ablaları kıramadık hatıra fotoğrafı çektirdik. Sonunda bizi bekleyen fidanlarımızı bulduk. Küçüktü fidanlar ellerimiz gibi. Toprağa diktik onları, el bastık köklerine tutsun diye.. Bizimle büyüyecek bu fidanlar. Ağaç olacak orman olacak. Okulumuzun adını taşıyacak. “ÖZEL EVRİM OKULLARI ORMANI” tabelamızı da yerleştirdik. Gururlandık.
Bahar gelmiş bu uzun yolda onu da anladık. Ağaçlar çiçek açmış. Papatyalar, o sarı çiçekler… Tutamadık kendimizi çiçek topladık. Çiçekler küçük ellerimize çok yakıştı. La lala laaa derken dalıp gitmişiz her şeyden.. Çarpım tablosu elementler formüller her bişeyden…
Toparlanıp geri dönüş için yerlerimizi aldık. Yolda oyun oynadık, sorular sorduk birbirimize dilediğimiz gibi de yanıtladık. “Dünya yuvarlaksa biz nassı böyle düz gidebiliyooz ?” “Oğlum baktığın yerden düz, uzaydan bak nassı yuvarlak.” “Uzay sonsuz mu?” “Bilmem ki açım ben..” …
Çok yorulduk çok acıktık. Okulumuza evim evim güzel evim gibi geldik. Yemek ayırmışlar bize de duygulandık. Yaşasın hem de bugün daha bii güzel yemekler vardı. Müdiremiz Polin Öğretmen elinde kepçe bize yemek servisi yaptı. Öğretmenlerimiz yardım etti de masalara yerleştik. Seviyorum ben bu okulu yaa..
Çok önemli bir görevi tamamlamıştık. Ayrıca böyle acıkmak sonra böyle doymak ne güzelmiş. Beden Dersi de kaçmadıysa yaşadık.
NOT 1: Çok az kuş vardı ama niye ki?
NOT 2: Yazım-imla hatalarının farkındayız. Konuştuğumuz gibi yazdık. Güzel oluyoo.